MAİS Genel Müdürü Dr. Berk Çağdaş, Haberler.com'da Melis Yaşar'a otomotiv sektöründeki dijitalleşme ve yapay zeka devrimini anlattı. Çağdaş, Türkiye'nin bu alanda küresel gelişmelerle aynı hızda ilerlediğini vurgulayarak, araçların artık sadece ulaşım aracı değil, karmaşık birer cihaz olduğunu belirtti. Yapay zeka destekli güvenlik sistemlerinin artan önemine dikkat çeken Çağdaş, bu teknolojilerin sürüş güvenliğini önemli ölçüde artırdığını ifade etti. Otonom araçlardaki gelişmeler de hızla devam ediyor ve bu durum sektörün geleceğini şekillendiriyor. Çağdaş, sektörün bu dönüşümünü yakından takip etmenin ve inovasyona ayak uydurmanın önemini vurguladı. Ayrıca, sektördeki iş modellerinin de bu hızlı değişimlere paralel olarak evrildiğini ve yeni iş alanlarının doğduğunu sözlerine ekledi. Dijitalleşmenin getirdiği fırsatları değerlendirmenin ve geleceğe hazır olmanın kritik önemde olduğunu belirtti.
Yapay Zeka ve Otonom Sürüş
Dr. Çağdaş, otomotiv sektöründe yapay zekanın kullanımının giderek arttığını ve özellikle otonom araç sistemlerinin hızla geliştiğini vurguladı. Yapay zeka, sürüş güvenliği, yakıt verimliliği ve konfor gibi alanlarda önemli iyileştirmeler sağlıyor. Örneğin, gelişmiş sürücü destek sistemleri (ADAS) sayesinde kaza riskleri azaltılıyor, trafik akışı optimize ediliyor ve yolcular daha konforlu bir sürüş deneyimi yaşıyor. Bu teknolojiler, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için de büyük önem taşıyor. Çünkü bu ülkeler, yapay zekanın sunduğu fırsatları değerlendirerek otomotiv sektöründe daha rekabetçi bir konuma gelebilirler. Ayrıca, yapay zeka, araçların veri toplama ve analiz etme kapasitesini artırarak, üreticilerin araç performansını iyileştirmelerine ve yeni ürünler geliştirmelerine olanak tanıyor. Bu da sektörün sürekli yenilenmesini ve gelişmesini sağlıyor.
Dijitalleşmenin Sektördeki Etkisi
Dijitalleşme, otomotiv sektörünün her alanını dönüştürüyor. Bağlantılı araçlar, veri analitiği ve bulut teknolojileri, üretimden pazarlamaya, satıştan müşteri hizmetlerine kadar tüm süreçleri etkiliyor. Bu süreçler, daha verimli, daha kişiselleştirilmiş ve daha sürdürülebilir bir otomotiv deneyimi sunuyor. Türkiye, bu dönüşümün bir parçası olarak, dijital altyapısını güçlendirmeye ve yetenekli insan kaynağı yetiştirmeye odaklanmalıdır. Akıllı fabrikalar, yapay zeka destekli üretim süreçleri ve verimli lojistik yönetimi, üretim maliyetlerini düşürürken, aynı zamanda ürün kalitesini artırıyor. Ayrıca, dijitalleşme, müşterilerin araçlarıyla daha iyi etkileşim kurmasına ve kişiselleştirilmiş hizmetler almasına olanak tanıyor.
Kariyer Yolculuğu ve Sektör Değişimi
Dr. Çağdaş, bankacılık sektöründen reel sektöre geçişinin kariyerindeki dönüm noktası olduğunu belirtti. Bu geçişin, kendisine yeni bakış açıları ve deneyimler kazandırdığını ve otomotiv sektöründeki hızlı değişimleri yakından takip etmesine yardımcı olduğunu vurguladı. Uzun yıllar çalıştığı bir markadan başka bir markaya geçmesinden pişmanlık duymadığını, aksine bu deneyimin kendisini kişisel ve profesyonel olarak geliştirdiğini ifade etti. Bu kararlılık ve adaptasyon yeteneği, günümüzün hızlı değişen iş dünyasında başarı için olmazsa olmaz niteliklerden biridir. Çağdaş’ın deneyimi, sektör değişikliğinin kariyer yolculuğunda yeni fırsatlar yaratabileceğini ve kişisel gelişimi destekleyebileceğini gösteriyor.